Süleyman Peygamberin Duyduğu Sesler

 Es-Selam. 

Bugün itibariyle; yolculuktan dönmüş, evime gelmiş, uyumaya hazırlanmak üzereyim hamd olsun. 

Evvela yolculuk üzerine birkaç kelam. 

En son ne zaman otobüs ile şehirlerarası yolculuk yaptım hatırlamıyorum. İşte uzun bir aradan sonra Cuma günü Karabük'e gittik ve bugün döndük, şükür.  Yol değişen şey değil, yollar hep aynıydı. İzmit, Sakarya, Düzce, Bolu...alabildiğine yeşil, alabildiğine tarla, sıra sıra dağlar, kıvrım kıvrım yollar, hendek hendek sular, yollar hep aynı yollar. Heyhat ki eski Hilal. Yolculuk benim için içimde hep yeni yeni yollarda yürüyüşümdü, bazen asfalt bazen kaldırım bazen toprak bazen çakıl taşlarında yürüdüğüm içimin yolları ve seyrettiğim yol. Bugün baktım öyle yine yollara ama içimdeki yollarda yürüyemedim. Nedendi acaba? 

Karabük. 

Evvela Esra Saadet bizi çok güzel ağırladı, gezdirdi fakat biz gezmekten ziyade arkadaşımız için de gittik oraya, sırf eski günlerden bir pencere bulmak adına, güzeldi. Elhamdülillah iyi geldi. Karabük'e öğrenciyken de yurtla gitmiştik. Aynı yerleri bu sefer daha farklı gözlerle gezdik gerçekten güzeldi. Su sesi, kuş sesi, yeşilin tonları, yapıların mütevazı ihtişamı, harabeye dönmüş binalar, ahşabın ürperten harabeliği... Safranbolu gerçekten tarih içinde saklı duran bir yer inşallah bozulmaz. Kanyona gittik. Daha önce de gitmiştim sanırım o zaman da öyle hissetmiştim. Taşların heybeti beni çok korkutuyor. Korkmamak elde değil kocaman kocaman canavar ağzı gibi oluşmuş mağaralıklar, su sesleri ve kuş sesleri içinde yürürken kurbağalı dereye geldik. Biraz kurbağaları izledik derken döndük tekrar ahşap merdivenleri arşınladık yürürken şunu düşündüm. Bütün o taşlık, kayalık, yeşillik içinde binbir çeşit hayvan yaşamakta ben sadece bazılarının sesini duyuyorum burada şu taşların altında şu köşede bir yerde kim bilir ne yılanlar vardır tıs tıs seyrinde. Sonra aklıma Süleyman Peygamber geldi. Karıncaların sesini duyan Peygamber. Hayvanlarla, Cinlerle konuşan Peygamber. Dedim ki acaba Süleyman Peygamber aynı anda bütün hayvanların sesini duyuyor muydu? Bir sürü hayvanın aynı anda çıkardığı ses. Bu sesi duymak ve onları anlamak. Çok tuhaf hissettim o an. Evet Süleyman Peygamber Allah'ın lütfu ile duyuyordu bu bizim için harikulade fantastik bir özellik acaba biz de duyabilseydik buna dayanabilir miydik? Dedim ki kulağın şu sınırlarının bile olması ne büyük rahmet, merhamet. Öyle işte. Gezdik tozduk. Biraz dinledik, çok konuştuk. Rab çok dinleyip az konuşanlardan eylesin. 

Güzeldi. 

Süleyman Peygamber kuş dili bilir dediler. 

Süleyman var o Süleyman'dan içeru. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

"güvendiğimiz dağlara kar yağmış değil."

beklentisiz bir bekleyiş

Siyah Pelerinli Bir Adam- Necip Fazıl Kısakürek