Yol Arkadaşı

 Es-Selam

Aziz Allah... Yatsılar okunuyor.

İçimden yazmak geliyor mu bilmiyorum fakat sanki elimden gelmiyor.

Ama yazmam gerek kalırsa kalır gelmez geri. 

Konumuz; Katmandu'ya Yol Arkadaşı Arayan adamın yolda anlattıkları.

Nitekim kitap da böyle başlıyor. "Yolda Anlatırım"

Ben ne hikmettir bilmem bu kitabı alalı beri okuyamadım. Aldığımın üstünden aylar değil yıllar geçti elim hep bir kitaba gitti ama işte tuhaftır ki (ezan bitti. imam hızlı okudu. yatsı bu kadar hızlı okununca bir tuhaf oluyorum.)

Neşet Baba söylemeye devam ediyor. Gönülden gönüle gider yar oy yol gizli gizli

Bu doğru. Gönülden gönüle giden tuhaf bir yol var. Tuhaf.

Neyse ne diyorduk. Yol arkadaşı ve kitap. 

Ben bu yıl mesleğe kadrolu şekilde geri döndüm. Bizim meslek bırakılan bir şey değil ama bazen kurumsallık oluyor işte. 

Neyse başladık eğitim dönemine, benim de yol uzun dedim ne okuyayım yolda sırf zaman boşa geçmesin de....





Bu yazıyı ayın 6'sında bu kısma kadar yazıp durdum daha doğrusu bırakmak zorunda kaldım şimdi ancak vaktim oldu ya da nasip oldu diyelim. 

Buradan devam ediyorum. İçimden de Turnam Türküsü dinlemek geldi sonda eklerim belki.

Kitap ile kitaptan bağımsız sadece yazma isteğim ile yazıyorum. 

Katmandu'ya yol arkadaşı aranıyor kitabını okudum çok çok güzel pasajları vardı. Yazarın kendi kişisel hikayesindeki yol aşkı beni çok etkiledi daha doğrusu yıllar önce tanıdığım Hilal'e götürdü beni ya da o Hilal'i getirdi hangisi doğru bilmiyorum. Kitap beni tozlanmış bir sandığın başına götürdü açtım bir şeyler buldum oradan ve bu beni mutlu kıldı. Yazar Aşk'tan başım dönüyor diye bir başlık atmıştı bir bölüme evet insan aşktan başı dönmediği sürece bu yaşamaya çalışmayı sürdüremiyor. Aşk ile.

Bir bölümünde Afrikalılar'ın bekleyiş halinde olduğundan bahsetmişti. Yani genel olarak hep bekliyorlar gibi. Kitabı okuduğum günlerde ben de şunu fark ettim bende de beklemek yoktu, bekle, bekle, bekle! bekle hilal!. Ben bekleyemiyordum. Genel olarak. 

Harekette bereket vardır bu elbette hakikat fakat bazen bekleyiş teenni'de selamet olduğunu bilmem anlamam idrak etmem gerekiyor. Aceleciyim. Duygularımı bile yaşayamıyorum. Yaşa be! Sevdin mesele dur bakalım o da sevecek mi seni? Dur. Üç gün sevip olmadı sevmedi deme. Dur. Acele etme.

 Neyse konumuz bu değil.

Kitapta yazar okuduğu bir kitabı okuduğu zamandan bahsetti, kitabı metroda okumaya başlamış ve sürekli üst üste durakları kaçırmış inmiş beklemiş tekrar geri dönmüş tekrar çok gitmiş tekrar geri dönmüş... bazen aşktan başımız döner ve bizde böyle gel-git yaparız. Kapılırız. Bu kitap da bana böyle hissettirdi açıkcası. 

Kitap çok keyifliydi elimden bırakmak istemeyeceğim bir kitaptı hikayeleri çok çok güzeldi. Hikayede değil bu arada hepsi gerçek bir hayat, insanların gördüğü zulümler, verdikleri mücadeleler, yetimhanelerde büyüyen gariban çocuklar, okula gitmek için bir bisiklet bekleyen olmadığı için kilometrelerce yol yürüyen çocuklar. Bunları okurken otobüse binip metroya geçiyor olmaya söylendiğim için utandım mesela. Hikayelerin çoğu trt'nin Aile Olmak belgesel serisinde anlatılmış bir göz atabilirsiniz o belgesellere. Yazarın çöllerde geçirdiği yolculuklar, geceler okunmaya değer. Yazar araştırmacı aslında gidiyor aileyi-kişiyi-hikayeleri buluyor araştırıyor kurguyu hazırlıyor ve daha sonra belgesel yapımcıları gidip belgesel haline getiriyorlar. Aslında yazar yol üstünde hikaye avcılığı yapıyor. 

Dağılmış aileler, ölen yakınlar, katledilen yakınlar, kaçak yolcular...

Hayatın, dünyanın, binbir hali.

İnsan düşününce bunca insan var bunca insanın bir Rabbi var dünyanın onca kalabalığında benim sesimi duyan duama bazen hemen cevap veren içime huzur indiren Rabbimiz var diye düşününce tekrar iman ediyor. 

elhamdülillah. 

ben kitaba dair çok şey yazmak isterdim ama şunu söylemek isterim ki kitap benim bam telime dokundu kitap benim elimden tutup üniversiteye yeni  başlayan o kızın yanına götürdü. Özlemişim. 

birde sevgili okur benim ruhuma bir şeyler oldu. ben de anlamadım ama bir şeyler oldu. Allah biliyor. 

sadece şey istiyorum şunun teslimiyeti; Hilal, Allah biliyor, görüyor bekle bir bakalım varma yargılara sabret teenni ile hareket et. akışa bırak karşıdakini de düşün açılacak sana bir kapı açılacak.

açılmazsa eğer, ki açılacak, bu dünya elbet bir gün bitecek yine bir kapı elbet açılacak. ama açılacak. bekle demiyorum beklemeyi öğrenmezsen beklemeye devam edersin diyorum.

konu kitaptan çok bağımsız ilerliyor fakat bir yol arkadaşı arayan kim varsa Rabbim yoluna çıkarsın. 

öyle işte 

türkü de şu işte.

Turnam




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

beklentisiz bir bekleyiş

Taşınan Toplum ve Toplumun Taşıdıkları

MUHSİN