Kayıtlar

Ağustos, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yeni yenilikler

 Es Selam Evet hızlıca yazıp çıkmam gerekiyor çok cebelleştim içimle yazma boşver yazma boşver dedim ama boş veremedim. Çünkü burası bu blog benim yazınsal geçmişim.  Twitter artık hiç sarmıyor arkadaşlar özür dilerim ama ne kadar  mal varsa benim sayfaya düşüyor heralde sürekli dünyanın en garip saçma ve akılsızca meseleleri dönüyor. Bugün de şu mesele vardı. Bilmem kaç yaşına gelmiş bekar bir kızla/erkekle yarım saat konuş ve neden evlenmediğini anla falan..Ya aynen kardeşim herhangi bir adam ya da kadın yarım saat içinde sana bütün kişilik envanterini dökecekti.  Bu öyle bir şey değil.  Neyse ya işte nedense sinirlendim tuhaf bir şekilde. Bugün de yoldan geldim aslında yorgun ve uykusuzum yarın kan vermem gerekiyor çünkü biraz da demirsizim galiba. Yaş geçtikçe vücuttan bir bir bir şeyler eksiliyor insan bu dünyayı arttırıyor ama kendinden ne çok veriyor. Farkında mı insan. Sanmam. Neyse ya konuya gelelim. Bugün yeni hayatımın ilk g.... şaka şaka cümleye öyle...

Gılgamış

Es-Selam. Bugün Gılgamış öldü.  Ölümün bir yok oluş değil bir var oluş olduğunu anladı mı acaba?  Ben anladım mı acaba Gılgamış'ın destanı neyi anlattı. Çok Tanrı vardı kafam almadı, çok veremedim Gılgamış'ın Tanrılarına kendimi.  Gılgamış Destanı  Süleyman Peygamber  Faust  Bir Yusuf Masalı  bunlar birlikte döndü zihnimde bugün.  Gılgamış en sevdiği arkadaşını kaybedince ölümsüz olmak istedi oysa arkadaşı ölmemiş miydi? Ölümsüz olmak için uyanık kalamadı yenildi ölümün kardeşi olan uykuya. Yalnız denizlerin dibindeki dikenli ot gençlik verecekti ona. Otu aldı. Ellerini kanattı. Fakat bir yılan yuttu otu. Gılgamış öldü.  Aklıma Lokman Hekim'in bulduğu inanılan ölümsüzlük iksiri geldi o hikayenin sonunda da iksir kaybolur.  Sonra bir sürü Tanrısı vardı Gılgamış'ın acaba dedim bunlar Melek midir İfrit mi? Bizim görev verildiğine inandığımız bütün melekler onların Tanrısı mıydı? Ya da Süleyman Peygamber gibi acaba bir zamanlar insanlar cinl...